Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye ve Girişimcilik

Türk insanı aslında girişimcilik

Türk insanı aslında girişimcilik açısından çok cesurdur. Nitekim yurtdışında açılan çiköfteciler, dönerciler, kebapçılar bunların en büyük örneğini temsil etmektedir. Ayrıca bu girişimcilik hevesi aslında bize geçmişten gelmektedir. Yıllar önce pek bir işi beceremeyenler maaşı da az olması nedeniyle memuriyet yaparken , girişimci yetenekli insanlar ise serbest piyasada çalışarak memurlardan kat ve kat daha fazla kazanmaktaydı. Yıllar sonra yapılan iyileştirmeler, piyasaların durumu, kriz gibi bağıl değişkenler girişimci yapımızla oynayarak 2000’lerin başında memuriyeti ön plana attı fakat bu durumda çok sürmeyerek 21. yüzyılın ilk çeyreğinde tekrar atağa kalkarak girişimcilik adı verilen salgınında başlamasına neden oldu.

Artık herkes çok fazla kazanma ümidiyle taklit işler yapar oldu ve bu işlerde de sadece 3-5 girişimci işlerine devam edildi. Girişimcilik eğer bu kadar basit olsaydı kimse elbette devlet kadrolarına girmeye çalışmazdı. Aklına güzel bir isim gelen , köşe başında bir dükkanı olan , 3-5 masada koydukmu oh al sana kafe. Öyle olmaz tabii ki arkadaşlar olay bu değil her canı isteyen girişimde bulunabilir ama bu girişimin olumsuz sonuçlanması olasılığı o işe girme isteğinizle paralel ilerlemelidir. Önce fizibilite araştırması yapılmalıdır. Bulunduğum konumdan günde kaç kişi geçer, bu geçen kişilerden kaçı öğrenci, kaçı bekar çalışan, kaçı ailesi olan birisi ve bunlarıda çıkardıktan sonra kaçı işletmemizi tercih eder, işletmemizi tercih etmeleri için ne gibi yol izlemeliyim, konseptim ne olmalı, maliyetim ne kadar, kahvem hangi standartlarda olmalı gibi bir çok soruyu sormadan işe giren insanlar çok şanslı değil ise 3 ayda dükkanı kapatır girişimcilik iyi olsa da kullanması zor silahtır geri tepebilir.