Memleket Partisi Yıldırım İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği, Genel Başkan Muharrem incenin katıldığı iftar gerçekleşti. İftar sonrası konuşan Muharrem İnce, “Erdoğan hepimizi eşitledi, hepimizi fakirleştirdi. Nereye gitsem herkes bana domates biberin pahalılığından bahsediyor” diye konuştu.
RAMAZAN ACAR – NAZAN BÜLBÜL / BURSADA BUGÜN/ BURSA İGFA-Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin katılımıyla gerçekleşen Memleket Partisi Yıldırım İlçe Başkanlığının düzenlediği iftar yemeği programı gerçekleşti. İftar sonrası Bursalılara seslenen İnce “Son zamanlarda cami çıkışlarından sonra cami avlularında siyasi açıklamalar yapılıyor. İftar sofralarından sonra açıklamalar yapılıyor. İftar sofraları iftira sofraları oldu” diye konuştu.
Partililerini üye olmaya davet eden İnce, tüm banka hesaplarının açık olduğunu söyledi. İnce “Muhasebeciler gelsin baksın para nereden geliyor görsünler. Paranın geldiği tek yer gönüllüler” diye konuştu. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin konuşmasından satır başları şu şekildeydi;
Son yıllarda siyasetçilerin cuma namazı çıkışlarında, iftar sofralarında açıklama yaptıklarını gördüm. İftar sofraları iftira sofralarına döndü. Benim onlar gibi bir derdim yok. Biz Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin partisiyiz. Kapalı kapılar arkasında işimiz olmaz. Bizim çizgimiz kuvayi milliye çizgisidir. Türkiye’nin sürpriz refah partisi olacağız biz.
“BURSA 5 VERİYOR 1 ALIYOR”
Bursa’yı düşünün belediyeyi veriyorsun AK Partiye. Bursa 4. büyük kent. Bursanın havaalanı yok. Demir yolu yok. Bursa verdiğini alamayan bir kent. 5 veriyor 1 alıyor. Önümüzdeki seçim 20 yıldır ülkeyi yönetipte Bursa’nın havadan ve raydan ulaşımını sağlayamayan iktidarın kulağını çekmeniz lazım.
“KURU FASULYEYİ BİLE İTHAL EDİYORUZ”
Siyasetçi gelecek devlet adamlarını düşünür. Devlet adamları gelecek nesilleri düşünür. Su fakiri bir ülke olacağız. Biz şu an yeraltındaki suyu kullanıyoruz. Yeraltındaki su torunlarımızın suyudur. Unutmayın ki biz çocuklarımızın suyunu kullanıyoruz. Bunu düşünerek oy verin. Bugün kuru fasulyeyi bile dışarıdan alıyoruz. Ukrayna ile Rusya savaşta biz gemi yolu gözlüyoruz. Buğdayın anavatanı Türkiye. Rusya’dan buğday alır hale geldik. Buna muhtacız çünkü bu devlet çiftçiyi öldürdü.
Bir diğer konu enerji. Dışa bağımlıyız. Mazotumuz dışarıdan, benzinimiz dışarıdan. Tayyip Erdoğan yıllar sonra hepimizi eşitledi. Nasıl mı? Hepimizi fakirleştirdi. Önceden her ilde bana farklı şeyler söylenirdi. Ama şimdi herkes bana domates biberin fiyatından bahsediyor. Hepimizi hesap kitap yapıyoruz ama beylerin keyfi tıkırında.
“YANLIŞ YAPIYORLAR”
Erdoğan artık sizden farklı. O Rize çayı içmiyor, beyaz çay içiyor. O ejder meyveli smothie içiyor. Sorunu göremiyorlar. Erdoğan stokçulara saldırıyor. Kılıçdaroğlu ise marketlere mektup yazıyor. Ucuz verin diye sorun markette değil. Sorun tarlada, sorun serada. Üreten bir Türkiye kurabiliriz. Mercimekin anavatanı Türkiye. Akıl sır erecek gibi değil. Bu gözler sivri biberin üstünde 49 lira etiketini gördü. Ben buradan İstanbul’a taş göndersem bile bunu 4 liraya satmam lazım. Hiçbir gideri yokken bu maliyetin çıkmasının sebebi mazot pahalı, köprü pahalı. Demirel de köprü yaptı, Özal’da yaptı. Onların yaptığı 1 liraysa Erdoğan’ın yaptığı 10 lira. Tam 10 katı demekki yanlış yapmışsınız.
“ALTIN GÜNÜ YAPIN”
6’lı partiler toplanıyor ama bir icraat yok. Toplanıp bir karar almıyorlar. Ben de onlara diyorum ki her gittiğiniz yere bir altın bırakın altın günü yapın. Bari böyle buluşun diyorum. Demokrasi getireceğiz diyorlar. Siz kanalları tehdit ediyorsunuz, parasını kesiyorsunuz. Halk TV beni çağırmıyor. Niyeymiş CHP paralarını kesiyormuş. Siz de yandaşsınız. Sizin de A Haberden farkınız yok.