Uzay araştırmalarına son dönemde ciddi yatırımlar yapan ve uzaya yapay Ay fırlatmaya hazırlanan Çin şimdi de yapay Güneş geliştiriyor.
Yapay Ay’dan sonra Çin yapay Güneş geliştiriyor! Yayınlanan bir rapora göre Çin Yapay Güneş projesi üzerine yoğun mesai harcıyor.
Plazma Fizik Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen deneyde, daha önceden yapılan deneylerden elde edilen verilerin 2 katı çıktıklarını belirtti.
Yapay Güneş olarak adlandırılan bu projenin temeli ise nükleer füzyon ile üretilen ısının aynı zamanda temiz enerji olarak kullanılması hedefleniyor.
Çin önümüzdeki yıllarda şehir ışıklarının yerini alması için uzaya bir yapay Ay fırlatmayı planlıyor.
Yapay Ay’ın gökyüzündeki yerini almasının ardından 80 kilometrelik bir alanı rahatlıkla aydınlatacağı belirtiliyor.
Yapılan açıklamaya göre, yapay Ay, ışığını Çin’in güney batısındaki Chengdu kentine odaklayacak.
Chengdu Havacılık Bilimi ve Teknolojisi Mikroelektronik Sistem Araştırma Enstitüsü başkanı Wu Chunfeng tarafından açıklanan projenin 2020’de hayata geçirilmesi bekleniyor.
2025’e kadar Ay yüzeyinde bir gözlemevi inşası ve 2050’ye kadar “kızıl gezegene” insanlı misyon gönderme hedefleri, Çin’in “uzay iştahını” ortaya koyuyor.
Çin Uzay Bilimleri ve Teknoloji Kurumunun (CASC) verilerinden derlenen bilgilere göre, ülke, gelecek üç yılda yörüngede insanlı uzay istasyonu inşa sürecine ağırlık verecek.
“Çang’ı-4” uzay aracının yıl sonuna kadar Ay’ın karanlık yüzeyine inerek keşif görevi yürütmesi ve “Çang’ı-5” insansız uzay aracının da gelecek yıl Ay’ın yüzeyinden numuneler toplayıp geri dönmesi bekleniyor.
Çin’in Mars keşif projesi, kara delik araştırmaları, yerli küresel uydu navigasyon sistemi ve yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydu ağları hakkında yapılan çalışmaların da hız kazanması bekleniyor.
Ülkenin bu alandaki çalışmalarının “tamamen barışçıl amaçlar taşıdığını” savunan Çin makamları, bu anlamda uluslararası iş birliklerine hazır olduklarını da vurguluyor.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en kalabalık nüfusuna sahip Çin’in, 2016-2020 dönemini kapsayan “13’üncü 5 Yıllık Kalkınma Planı”nda önemli yere sahip uzay programında attığı adımlar, uluslararası kamuoyu tarafından da dikkatle takip ediliyor.
Çin,15 Ekim 2003’de Sovyetler Birliği ve ABD’den sonra yörüngeye insanlı uzay misyonu gönderen üçüncü ülke oldu. “Şıncou-5” adlı uzay mekiğiyle yörüngeye ulaşan Yang Livey, “Uzaydaki ilk Çinli” olarak tarihe geçti.
Bin 500 pilot arasından seçilen Yang’ı taşıyan Şıncou-5, 21 saat 21 dakika süren yolculuğunda yörüngede 14 kez döndü ve fırlatıldığının ertesi sabahı yeryüzüne güvenli bir iniş gerçekleştirdi.
Ülke, 12 Ekim 2005’te uzaya fırlattığı “Şıncou-6″nın ardından, insanlı “Şıncou-7″yi 25 Eylül 2008’de ülkenin kuzeybatısındaki Ciuçüen Uydu Fırlatma Merkezi’nden yörüngeye gönderdi. Bu uzay gemisinde Cay Cıgang, Liu Boming ve Cing Haypıng olmak üzere üç taykonot (Çinli astronot) bulunuyordu.
Görevleri, Çin’in insanlı uzay programının ikinci aşaması kapsamında uzay mekiği aracı dışında bir çalışma yürütmekti. Cay Cıgang, 27 Eylül 2008’de Çin’i temsilen uzay boşluğunda ilk adımlarını attı ve uzayda modül dışına çıkan ilk Çinli oldu. Cay’ın boşluktaki adımları, ülkesinin insanlı uzay programında bir “sıçrama” niteliğindeydi.
Üç taykonotun yaşayabileceği, 15 metreküplük bir bölmeye sahip, 8,4 metre uzunluğunda ve 3,35 metrelik çapa sahip, 8,5 ton ağırlığındaki “Tiangong-1” (Gök Saray-1) adlı ülkenin ilk uzay laboratuvarı, 29 Eylül 2011’de yörüngeye fırlatıldı.
Tiengong-1’in ana görevi, o dönem araştırılan teknolojileri test etmek, bir uzay aracıyla kenetlenmek ve uzay istasyonu kurulumu için deneyim kazanmaktı.
Bu modül, tasarlanan ömründen iki buçuk yıl daha uzun süre hizmet verdikten sonra bu yıl 2 Nisan’da misyonunu tamamladı.